top of page

Kaygı (Anksiyete) Nedir? Belirtileri ve Başa Çıkma Yolları

  • Yazarın fotoğrafı: Görkem Başak
    Görkem Başak
  • 2 gün önce
  • 2 dakikada okunur

Kaygı, insanın olası bir tehlike ya da belirsizlik karşısında hissettiği endişe, tedirginlik veya gerginlik halidir. Aslında kaygı doğal bir tepkidir ve bizi tehlikelerden korur. Ancak bu duygu sürekli hale geldiğinde, günlük hayatı olumsuz etkilediğinde ve kişinin yaşam kalitesini düşürdüğünde “anksiyete bozukluğu” olarak tanımlanır.


Kaygının Belirtileri Nelerdir?


Kaygı hem zihinsel hem bedensel belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle şunlardır:

  • Sürekli endişe duyma, “ya bir şey olursa” düşünceleri

  • Kalp çarpıntısı, nefes darlığı, göğüs sıkışması

  • Terleme, titreme, mide bulantısı veya baş dönmesi

  • Kas gerginliği, yorgunluk, huzursuzluk

  • Uykuya dalmakta zorluk veya sık uyanma

  • Dikkat dağınıklığı, odaklanma güçlüğü

  • Gelecekle ilgili sürekli kötü senaryolar kurma

Bu belirtiler belirli bir durumla sınırlı kalabilir ya da günün büyük kısmını kapsayabilir.

Kişi kaygı duymak için bir neden olmasa bile sürekli tedirgin hissedebilir.


Kaygının Nedenleri


Kaygının ortaya çıkmasında birden fazla etken rol oynar. Bunların arasında biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörler vardır.

  • Biyolojik nedenler: Beyindeki kimyasal dengesizlikler, genetik yatkınlık veya hormonal değişiklikler kaygıyı artırabilir.

  • Psikolojik nedenler: Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, olumsuz düşünme biçimleri, düşük özdeğer duygusu kaygıyı tetikleyebilir.

  • Çevresel nedenler: Yoğun iş temposu, aile içi çatışmalar, ekonomik zorluklar, belirsizlik veya stresli yaşam olayları da kaygı düzeyini yükseltir.

Genellikle tek bir neden değil, bu faktörlerin bir araya gelmesiyle anksiyete ortaya çıkar.


Kaygıyla Nasıl Mücadele Edilebilir?


Kaygıyı tamamen yok etmek mümkün değildir çünkü kaygı insanın doğal savunma mekanizmalarından biridir. Ancak yönetilebilir hale getirmek mümkündür.

  1. Nefes ve gevşeme egzersizleri yapın. Derin ve yavaş nefes almak sinir sistemini sakinleştirir. Günde birkaç dakika bile fark yaratabilir.

  2. Düşüncelerinizi fark edin. “Ya şöyle olursa” şeklindeki felaket senaryolarını gerçeklerle karşılaştırın. Düşünceler her zaman gerçeği yansıtmaz.

  3. Rutin oluşturun. Uyku, beslenme ve dinlenme düzeni kaygı düzeyini doğrudan etkiler. Düzensiz yaşam tarzı kaygıyı artırır.

  4. Fiziksel hareketi artırın. Yürüyüş, yoga veya düzenli egzersiz bedendeki stres hormonlarını azaltır.

  5. Kafein ve uyarıcıları azaltın. Aşırı kahve, enerji içeceği veya nikotin kaygıyı artırabilir.

  6. Kendinize destek olun. Kaygılı hissettiğinizde bunu bastırmaya çalışmayın. “Şu anda kaygılı hissediyorum” demek bile farkındalığı artırır.

  7. Güvendiğiniz biriyle konuşun. Duygularınızı paylaşmak onları anlamlandırmanızı ve hafifletmenizi sağlar.

  8. Profesyonel destek alın. Kaygı düzeyi günlük yaşamı belirgin şekilde etkiliyorsa bir uzmandan destek almak gerekir. Terapi, kaygının altında yatan düşünce kalıplarını fark etmenize ve dönüştürmenize yardımcı olur.


Sonuç


Kaygı herkesin zaman zaman yaşadığı bir duygudur. Ancak bu duygu kontrol edilemez hale geldiğinde kişinin yaşam kalitesini ciddi biçimde düşürür. Kaygıyı bastırmak yerine onu anlamak, bedensel tepkileri fark etmek ve gerekirse profesyonel destek almak en sağlıklı yoldur. Kaygı doğal yöntemlerle yaşamın önünde bir engel olmaktan çıkıp kişisel farkındalığın bir parçasına dönüşebilir.

 
 
 

Yorumlar


Bu gönderiye yorum yapmak artık mümkün değil. Daha fazla bilgi için site sahibiyle iletişime geçin.
bottom of page